“Hayata nasıl bir iz bırakmak istersiniz?”
Koçluk eğitimimi tamamlamaya çalıştığım ve hayatın beni çok farklı konulardan da sıkıştırdığı bir dönemde bu soru ile karşılaştığımda düşünmek için oldukça zamana ihtiyaç duymuştum. Benim için üzerine çok düşünülmemiş, çok derin anlamı olan, karmaşık bir soruydu.
Ve tabi ki aklıma hemen başka sorular da gelmişti:
- Benim için İZ BIRAKMAK tam olarak ne demekti?
- Nasıl iz bırakılırdı?
- Bu soruya kadar iz bırakmak adına neler yapmıştım?
- Bugünden geleceğe iz bırakmak adına hangi aksiyonları seçecektim? gibi gibi..
Ve biliyordum ki iz bırakmanın herkese göre tanımı da farklıydı. Kimisine göre BAŞARI, kimisine göre KİTAP YAZMAK, kimisine göre HAYIRLI BİR EVLAT YETİŞTİRMEK, kimisine de göre de İNSANLIĞA FAYDA SAĞLAMAKTI.
Örnekler tabi ki de arttırabilir. Bununla birlikte benim için İZ BIRAKMANIN anlamı özellikle değer verdiğim kişilerin kaybı sonrası daha da netleşti ve de sadeleşti. Ne yaptıklarından bağımsız iz bırakan insanların ortak özellikleri o kadar net ki:
- Bir kere kendi çıkarlarının dışında çevreleri için toplum için dünya için DERT EDİNDİKLERİ şeyler var.
- Dert edindikleri ile kalmayıp bunun için EMEK veriyorlar.
- Çok naif ve yapıcılar. Kibri ve istediğini her koşulda elde etmeyi güç sanan bir dünyada onlar GERÇEK GÜCE sahipler.
- Gerçekten SEVİYORLAR. İnsanı, doğayı, sanatı, hayvanı, evladı…
- UMUTLARI var ve de onu coşkuyla yayıyorlar.
Bana göre hayata iz bırakmaya niyet etmiş ya da iz bıraktığının henüz farkında bile olmayan o güzel insanlara denk gelmek şükür sebebi. Ve biliyorum ki o kadar zorluğa ve mücadeleye rağmen yine de gerçek insan olma yolunda emek veren o kadar çok da insan var ki…
Ve yazımı bitirirken tekrar sormak istiyorum:
“Hayata nasıl bir iz bırakmak istersiniz?”
Sevgilerimle
Uğur Eroğul